boom

interj. güm
————————
n. patlama sesi, patlama, bumba, derinden gelen ses; çıkış; canlanma, ani artış; vinç kolu, kamera kolu; yüzer kütüklerden oluşan engel, uğultu, seren,
————————
v. gümlemek, gürlemek, gümbürdemek; uğuldamak; gelişmek; fırlamak, çıkış yapmak; geliştirmek; artırmak
* * *
1. fırla (v.)
2. gümbürtü (n.)
* * *
I
1. [bu:m]
noun
(a sudden increase in a business etc: a boom in the sales of TV sets.) birden artış, hızla büyüme
2. verb
(to increase suddenly (and profitably): Business is booming this week.) birden artmak, hızla büyümek
II
1. [bu:m]
verb
((often with out) to make a hollow sound, like a large drum or gun: His voice boomed out over the loudspeaker.) gürlemek, gümbürdemek
2. noun
(such a sound.) gürleme, gümbürtü

v.fırla:n.gümbürtü

/bu:m/ a. gümbürtü, uğultu; akarsuların iki yakasına gerilen ve geçişi önleyen kalın zincir; hızlı büyüme, artış, yükseliş; (mikrofon, vinç) kol, bum; den. bumba, seren; ekonomik canlılık, piyasadaki canlılık ¤ e. gümbürdemek, uğuldamak; (önem, değer, vb.) hızlı biçimde artmak, çoğalmak, gelişmek, canlanmak; yükselmek, fırlamak boom town hızla kalkınan kent, mantar kent

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə boom sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki boom sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.