one

adj. tek, aynı
————————
n. bir tane, biri, birisi, kimse, tek
* * *
bir
* * *
1. noun
1) (the number or figure 1: One and one is two (1 + 1 = 2).) bir (sayısı)
2) (the age of 1: Babies start to talk at one.) yaş 1
2. pronoun
1) (a single person or thing: She\'s the one I like the best; I\'ll buy the red one.) bir kişi/şey
2) (anyone; any person: One can see the city from here.) insan, kişi
3. adjective
1) (1 in number: one person; He took one book.) bir, 1
2) (aged 1: The baby will be one tomorrow.) (yaş) 1
3) (of the same opinion etc: We are one in our love of freedom.) aynı görüşte/fikirde
•
- one-
- oneself

- one-night stand

- one-off

- one-parent family

- one-sided

- one-way

- one-year-old
4. adjective
((of a person, animal or thing) that is one year old.) bir yaşında ...
- all one
- be one up on a person

- be one up on

- not be oneself

- one and all

- one another

- one by one

- one or two

bir

/wan/ a. s. bir; tek; aynı ¤ adl. bir tane; insan It's all one to me Benim için hepsi bir, Fark etmez one address biliş. tek adres one-address instruction biliş. tek adres komutu one after another birer birer, birbiri ardına one and all hepsi, herkes one and the same aynı, tek, bir one another birbirini, birbirine one-armed bandit kon. kollu kumar makinesi one-bath tek banyo, tek banyolu one-bath black tek banyolu siyah, tek banyolu anilin siyahı one condition biliş. bir durumu, bir konumu one-digit adder biliş. bir sayılık toplayıcı, yarım toplayıcı one-digit subtracter biliş. bir sayı çıkarıcı, yarım çıkarıcı one-dimensional array biliş. tek boyutlu dizi one-dip aniline black teks. tek banyolu siyah, tek banyolu anilin siyahı one element biliş. bir elemanı, bir öğesi one-engined tekmotorlu one gate biliş. bir geçidi, ya da öğesi one-group theory fiz. tek grup teorisi, tek öbek kuramı one-level address biliş. tek düzeyli adres, dolaysız adres one-level code biliş. tek düzeyli kod, tek düzey kodu, saltık kod one-level storage biliş. tek düzey depolama yeri one-level subroutine biliş. tek düzeyli altyordam one man company tek kişilik şirket one-off kon. özel, özel olarak yapılan one-output signal biliş. bir çıktısı işareti one-parameter family mat. bir parametreli takım one-particle model fiz. tek tanecik modeli one-piece tek parçalı, yekpare one-piece wing hav. tek parça kanat one-plus-one address biliş. bir artı bir adresi one-plus-one address instruction biliş. bir artı bir adres komutu one's complement biliş. birin tamamlayıcısı one-shot circuit biliş. tek adım devresi one-shot operation biliş. tek adım işlemi one-state biliş. bir durumu one-step operation biliş. tek adım işlemi one stop banking tek durak bankacılık one-to-one birebir one-to-one assembler biliş. birebir çevirici one-to-one correspondence mat. birebir eşleme, birebir uygu one-to-one translator biliş. birebir çevirici one-to-zero ratio biliş. bire sıfır oranı one-valued function mat. birdeğerli fonksiyon, tekdeğerli fonksiyon, birdeğerli işlev, tekdeğerli işlev

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə one sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki one sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.