دفع

cebir; defetmek; deflemek; dürtü; gasp; göğüslemek; itmek; kahır; kakalamak; karşılamak; kışkırtıcılık; likide; mecburiyet; motivasyon; tahrik; zor; zorbalık; zorunluk; zorunluluk

I
دَفَعَ
1. deflemek
Anlamı: defetmek
2. göğüslemek
Anlamı: göğüsle zorlamak
3. itmek
Anlamı: bir şeyi güç kullanarak ileri götürmek
4. kakalamak
Anlamı: sürekli çekiştirmek, itmek
5. defetmek
Anlamı: kovmak
II
دَفْع
1. likide
Anlamı: alacak ve verecekleri hesaplayarak sonucu belirtmek anlamında
2. tahrik
Anlamı: kışkırtma
3. gasp
Anlamı: bir malı sahibinin izni olmadan zorla ve hile ile almak
4. zorunluk
Anlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet
5. kışkırtıcılık
Anlamı: kışkırtıcı olma durumu
6. dürtü
Anlamı: fizyolojık veya ruhî dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan, içten gelen gerilim
7. zorbalık
Anlamı: zorbaca davranış, müstebitlik
8. mecburiyet
Anlamı: zorunlu olma durumu
9. motivasyon
Anlamı: güdülenme
10. zorunluluk
Anlamı: zorunluk
11. kahır
Anlamı: yok etme, mahvetme
12. karşılamak
Anlamı: duldurmak, önlemek
13. zor
Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet
14. cebir
Anlamı: zor, zorlayış

Ərəbca - Türkcə lüğətdə Ərəbca دفع sözünün Türkcə mənası nədir? Ərəbca dilindəki دفع sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.