electric

adj. elektrik, elektro, elektrikli, heyecan verici, gerilimli
* * *
elektrik
* * *
[ə\'lektrik]
adjective
1) (of, produced by, or worked by electricity: electric light.) elektrik
2) (full of excitement: The atmosphere in the theatre was electric.) elektrikli, heyecanlı

elektrik

/i'lektrik/ s. elektrikle ilgili, elektriksel; elektrikli; kon. çok heyecanlı electric arc elek. elektrik arkı electric balance elek. elektrik dengesi electric bell elek. elektrik zili electric blanket elektrikli battaniye electric bulb elektrik ampulü electric cable elek. elektrik kablosu electric chair elektrikli sandalye electric charge elek. elektrik yükü electric circuit elek. elektrik devresi electric cleaner elek. elektrik süpürgesi electric conductor elek. elektrik iletkeni electric conduit elek. elektrik borusu electric contact elek. elektrik kontağı electric current elektrik akımı electric discharge elek. elektrik deşarjı, elektrik boşalımı electric discharge lamp elek. elektrik deşarj lambası electric displacement elek. elektrik deplasmanı electric double layer fiz. elektriksel çift tabaka electric doublet elek. elektriksel çift electric drill elektrikli matkap electric energy elek. elektrik enerjisi electric field elek. elektrik alanı electric flux elek. elektrik akısı electric furnace elek. elektrik fırını, elektrikli ocak electric generator elektrik jeneratörü electric heater elektrikli ısıtıcı electric heating elek. elektrikle ısıtma electric industry elektrik sanayii electric light elektrik ışığı electric lighting elek. elektrikle aydınlatma, elektrikle ışıklandırma electric locomotive elektrikli lokomotif electric machine elek. elektrik makinesi electric moment elek. elektrik momenti electric motor elek. elektrik motoru electric network elek. elektrik şebekesi electric potential elek. elektrik potansiyeli electric power elek. elektrik gücü electric propulsion elek. elektrikle işleme electric railroad/railway demy. elektrikli demiryolu electric resistance furnace elektrik dirençli fırın electric shock elek. elektrik çarpması electric shock therapy elektrik şoku tedavisi electric soldering elektrikle lehimleme electric spark elek. elektrik kıvılcımı electric steel elektrik çeliği electric storm metr. elektriksel fırtına, şimşek ve gök gürültülü fırtına electric stove elektrik ocağı electric strength elek. elektriksel dayanım electric tractor elektrikli traktör electric tramway elek. elektrikli tramvay electric voltage elek. elektrik gerilimi electric wave elek. elektrik dalgası electric wave filter elek. elektrik dalga filtresi electric welding elektrik kaynağı electric wind elek. elektrostatik rüzgar electric wire elek. elektrik teli

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə electric sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki electric sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.