ease

n. rahat, huzur, refah, içi rahat olma, rahatlık, kolaylık, dinme, konfor
————————
v. rahatlatmak, kolaylaştırmak, hafifletmek, yatıştırmak, dindirmek, gevşetmek, dikkatle yerleştirmek, rahatlamak
* * *
1. yatıştır (v.)
2. kolaylık (n.)
* * *
[i:z]
1. noun
1) (freedom from pain or from worry or hard work: a lifetime of ease.) rahatlık
2) (freedom from difficulty: He passed his exam with ease.) kolaylık
3) (naturalness: ease of manner.) doğallık
2. verb
1) (to free from pain, trouble or anxiety: A hot bath eased his tired limbs.) rahatlatmak
2) ((often with off) to make or become less strong, less severe, less fast etc: The pain has eased (off); The driver eased off as he approached the town.) hafiflemek
3) (to move (something heavy or awkward) gently or gradually in or out of position: They eased the wardrobe carefully up the narrow staircase.) yavaşça ve hafifçe kımıldatmak
•
- easily
- easiness

- easy
3. interjection
(a command to go or act gently: Easy! You\'ll fall if you run too fast.) nazikçe/yavaşça yapma komutu
- easy chair
- easy-going

- at ease

- easier said than done

- go easy on

- stand at ease

- take it easy

- take one\'s ease

v.yatıştır:n.kolaylık

/i:z/ a. rahatlık, kolaylık, rahat, huzur, refah; kolaylık; (fiyat) hafif düşüş ¤ e. hafifletmek, dindirmek, yatıştırmak; kolaylaşmak, yumuşamak; dikkatle hareket ettirmek, taşımak; gevşetmek ease off/up yavaşlamak, gevşemek, hafiflemek; (fiyat) düşmek, inmek ease out görevden uzaklaştırmak ill at ease huzursuz, sıkkın

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə ease sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki ease sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.