down

down nədir, İngiliscə nə məna gəlir, Türkcə down nə mənasıdır? İngiliscə - Türkcə

adj. aşağıya doğru, düşen; neşesiz, keyifsiz, morali bozuk; şehir merkezine giden; çarşı doğrultusunda olan; londra\'ya giden
————————
adv. aşağı, aşağıda, aşağıya, altına, altında, geride, kayıpta, çökmüş, yıkılmış, şehir merkezine, güneye, londra\'nın dışına, programlanmış, peşin olarak, azalarak, düşerek, yüzükoyun, hüzünle, bunalımlı bir şekilde, aşınmış bir şekilde, sulandırılmış olarak
————————
n. kuştüyü, tüy, ayva tüyü; hav; tepe; kumul; şansın ters dönmesi; bunalım, depresyon; nefret; garez; bağlanma
————————
prep. aşağıya doğru, aşağısına doğru, aşağısında; boyunca; beri
————————
v. devirmek, yere sermek; yenmek; indirmek (uçak); mideye indirmek
* * *
1. aşağı (adv.)
2. aşağı (adj.)
* * *
I
1.
adverb
1) (towards or in a low or lower position, level or state: He climbed down to the bottom of the ladder.) aşağıya, aşağıya doğru, aşağı bir yere
2) (on or to the ground: The little boy fell down and cut his knee.) yere
3) (from earlier to later times: The recipe has been handed down in our family for years.) geçmiş zamandan bu güne
4) (from a greater to a smaller size, amount etc: Prices have been going down steadily.) aşağı(ya)
5) (towards or in a place thought of as being lower, especially southward or away from a centre: We went down from Glasgow to Bristol.) güneye doğru, güneyde
2. preposition
1) (in a lower position on: Their house is halfway down the hill.) aşağıya, aşağı doğru
2) (to a lower position on, by, through or along: Water poured down the drain.) aşağıya
3) (along: The teacher\'s gaze travelled slowly down the line of children.) boyunca, yönünde
3. verb
(to finish (a drink) very quickly, especially in one gulp: He downed a pint of beer.) kafaya dikmek
- downward
- downwards

- downward

- down-and-out

- down-at-heel

- downcast

- downfall

- downgrade

- downhearted

- downhill

- downhill racing

- downhill skiing

- down-in-the-mouth

- down payment

- downpour

- downright

4. adjective
He is a downright nuisance!) tam anlamıyla, bütünüyle
- downstairs
- downstream

- down-to-earth

- downtown

- downtown

- down-trodden

- be/go down with

- down on one\'s luck

- down tools

- down with

- get down to

- suit someone down to the ground

- suit down to the ground

II
noun
(small, soft feathers: a quilt filled with down.) kuş tüyü
- downie®
- downy

adv.aşağı:adj.aşağı

/daun/ be. aşağı, aşağıya; aşağıda; güneye doğru, güneyde; sıkıca, sağlam bir şekilde; kağıt üstünde, yazı olarak; kötüye, kötü bir duruma, daha düşük bir düzeye; geçmişten ¤ s. üzgün, hüzünlü, neşesiz ¤ ilg. aşağısına; aşağısında; boyunca ¤ e. yere vurmak; yutuvermek ¤ a. yumuşak tüy, kuş tüyü down-and-out şanssız, talihsiz, sefil down in the mouth sefil, perişan, hayatı kaymış down market ucuz mal satılan yer down payment peşinat; depozito, teminat down period bakım ve onarım için kapalı dönem down resistant teks. tüy geçmez, kuştüyü geçmez down to the wire son dakikaya kadar down under kon. Avustralya ya da Yeni Zelanda`ya/'da Down with Kahrolsun


İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə down sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki down sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.

Was this article helpful?

93 out of 132 found this helpful