crown

n. taç, çelenk; hükümdarlık, taht, tepe; zirve, beş şilin
————————
v. taç giydirmek; ödüllendirmek; kaplamak, süslemek; kafasına vurmak; dama yapmak; doruğa ulaştırmak
* * *
1. taç
2. taç giydir (v.)
3. taç (n.)
* * *
1. noun
1) (a circular, often jewelled, head-dress, especially one worn as a mark of royalty or honour: the queen\'s crown.) taç
2) ((with capital) the king or queen or governing power in a monarchy: revenue belonging to the Crown.) hükümdar
3) (the top eg of a head, hat, hill etc: We reached the crown of the hill.) tepe
4) ((an artificial replacement for) the part of a tooth which can be seen.) kuron
2. verb
1) (to make (someone) king or queen by placing a crown on his or her head: The archbishop crowned the queen.) taç giydirmek
2) (to form the top part of (something): an iced cake crowned with a cherry.) tepesini kaplamak/örtmek
3) (to put an artificial crown on (a tooth).) kuron/kaplama yapmak; kaplamak
4) (to hit (someone) on the head: If you do that again, I\'ll crown you!) kafasına/başına vurmak
•
- crown prince
- crown princess

taç

/kraun/ a. taç; çiçeklerden yapılmış taç; krallık, kraliyet iktidarı; tepe, üst kısım; 25 peni değerinde madeni para; şampiyonluk; mükemmellik, kusursuzluk ¤ e. taç giydirmek; bir şeyin tepesini/üstünü kaplamak; tamamlamak, tamam etmek; kon. kafasına vurmak; (diş) kaplamak crown bit kronlu matkap, başlı matkap crown cap metal şişe kapağı crown glass göbek camı, mercek camı crown it all tüy dikmek crown prince veliaht crown rot orm. öz çürüklüğü crown wheel ayna dişlisi, büyük mahruti dişli to crown it all üstüne üstlük, bu kadarla da kalmayıp

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə crown sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki crown sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.