course

n. yön, gidişat, tabak, akış, seyir, süreç; pist, rota; dizi, sıralama, kur
————————
v. koşmak, koşturmak, av sürmek, köpeklerle kovalamak, sürgün avına çıkmak; akmak, dökülmek
* * *
1. gidişat
2. ak (v.)
3. ders (n.)
* * *
[ko:s]
noun
1) (a series (of lectures, medicines etc): I\'m taking a course (of lectures) in sociology; He\'s having a course of treatment for his leg.) ders, kurs
2) (a division or part of a meal: Now we\'ve had the soup, what\'s (for) the next course?) başlangıç, (ana) yemek
3) (the ground over which a race is run or a game (especially golf) is played: a racecourse; a golf-course.) parkur, yarış pisti, oyun alanı
4) (the path or direction in which something moves: the course of the Nile.) yol, rota, yön
5) (the progress or development of events: Things will run their normal course despite the strike.) gidiş
6) (a way (of action): What\'s the best course of action in the circumstances?) hareket tarzı, eylem biçimi
•
- in the course of
- in due course

- of course

- off, on course

gidişat

/ko:s/ a. yön, rota; akış, cereyan, gidişat; saha, alan, pist; kurs; dizi, seri; eğitim, tahsil; davranış biçimi, eylem biçimi, yöntem, yol; yemeğin bölümlerinden biri, tabak, yemek ¤ e. (sıvı) akmak a matter of course (bir şeyin) olacağı, kaçınılmaz son, beklenen son course and speed error rota ve hız hatası course correction hav. rota düzeltmesi course deviation hav. rota sapması course line hav. rota hattı, rota çizgisi course of business işlerin seyri course of exchange kambiyo rayici course of flight hav. uçuş rotası course recorder hav. rota kayıt aygıtı course triangle hav. rota üçgeni in due course zamanında, vaktinde in the course of time zamanla of course elbette, tabii

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə course sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki course sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.