corner

adj. köşe, köşede olan
————————
n. köşe, açı, köşe atışı; ücra yer, kuytu, bölge, bucak, tekel oluşturma
————————
v. köşeye sıkıştırmak, kıstırmak; köşe oluşturmak; köşe dönmek; virajı almak; ele geçirmek
* * *
1. köşe
2. köşeye kıstır (v.)
3. köşe (n.)
* * *
[\'ko:nə]
1. noun
1) (a point where two lines, walls, roads etc meet: the corners of a cube; the corner of the street.) köşe
2) (a place, usually a small quiet place: a secluded corner.) sakin bir yer
3) (in football, a free kick from the corner of the field: We\'ve been awarded a corner.) korner, köşe vuruşu
2. verb
1) (to force (a person or animal) into a place from which it is difficult to escape: The thief was cornered in an alley.) köşeye sıkıştırmak
2) (to turn a corner: He cornered on only three wheels; This car corners very well.) köşeyi dönmek
•
- cornered
- cut corners

- turn the corner

v.köşeye kıstır:n.köşe

/'ko:nı/ a. köşe; (futbol) köşe vuruşu, korner; tekelcilikle piyasayı ele geçirme ¤ s. köşede bulunan; köşe için ¤ e. kıstırmak, köşeye sıkıştırmak; (taşıt) köşe dönmek; (ticarette) öne geçmek, alım satımı/üretimi ele geçirmek corner bead inş. köşe silmesi corner block köşe takozu corner bumper köşeli tampon corner chisel domuz tırnağı keski corner cut biliş. köşe kesiği corner post köşe direği, köşe dikmesi corner reflector köşeli yansıtıcı corner stone köşe taşı, kilit taşı corner the market piyasayı ele geçirmek corner-reflector antenna elek. köşeli yansıtıcı anten cut corners kon. hızlı/kolay ve geçiştirerek yapmak, kolayına kaçmak; kestirmeden gitmek drive sb into a corner köşeye sıkıştırmak in a tight corner köşeye sıkışmış vaziyette, zor durumda look at sb from the corner of one's eye göz ucu ile süzmek put a child in the corner çocuğu ceza olarak köşeye dikmek take a corner viraj yapmak turn the corner kritik noktayı atlatmak

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə corner sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki corner sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.