talk

n. konuşma, hoşbeş, sohbet, görüşme, söz, laf, dedikodu, söylenti
————————
v. konuşmak, görüşmek
* * *
1. konuş (v.)
2. konuşma (n.)
* * *
[to:k]
1. verb
1) (to speak; to have a conversation or discussion: We talked about it for hours; My parrot can talk (= imitate human speech).) konuşmak
2) (to gossip: You can\'t stay here - people will talk!) dedikodu yapmak
3) (to talk about: They spent the whole time talking philosophy.) tartışmak, konuşmak
2. noun
1) ((sometimes in plural) a conversation or discussion: We had a long talk about it; The Prime Ministers met for talks on their countries\' economic problems.) konuşma
2) (a lecture: The doctor gave us a talk on family health.) konuşma, konferans
3) (gossip: Her behaviour causes a lot of talk among the neighbours.) dedikodu
4) (useless discussion; statements of things a person says he will do but which will never actually be done: There\'s too much talk and not enough action.) boş konuşma, lâf
•
- talkative
- talking book

- talking head

- talking-point

- talk show

- talking-to

- talk back

- talk big

- talk down to

- talk someone into / out of doing

- talk into / out of doing

- talk someone into / out of

- talk into / out of

- talk over

- talk round

- talk sense/nonsense

- talk shop

v.konuş:n.konuşma

/to:k/ e. konuşmak ¤ a. konuşma, görüşme; sohbet; konuşma biçimi, konuşma; boş laf talk a blue streak jet gibi konuşmak talk a mile a minute çançan etmek talk at imalı konuşmak, laf atmak talk away durmadan konuşmak, gevezelik etmek talk back saygısızca konuşmak, sert karşılık vermek talk business iş konuşmak talk down to biriyle küçümseyici bir biçimde konuşmak talk in circles lafı çiğnemek/ağzında gevelemek talk in telephone numbers bire bin katmak talk into -meye ikna etmek talk one's head off birisinin kafasını şişirmek talk one's way out of içini dökmek, konuşup rahatlamak talk out of -memeye ikna etmek, -den vazgeçirmek talk over (with ile) görüşmek, tartışmak, müzakere etmek talk round (to ile) caydırmak, fikrinden vazgeçirmek; ikna etmek talk sb into bir şey yapmaya ikna etmek talk sb out of vazgeçirmek talk shop iş konuşmak talk the hind legs off a donkey makine gibi konuşmak talk through the back of one's head abuk subuk konuşmak talk until one is blue in the face dili damağı kurumak/dili damağına yapışmak

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə talk sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki talk sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.