spring

spring nədir, İngiliscə nə məna gəlir, Türkcə spring nə mənasıdır? İngiliscə - Türkcə

adj. atlama, yaylı, sustalı, esnek, bahar, ilkbahar, memba, kaynak, sıçrama
————————
n. bahar, ilkbahar, memba, pınar, kaynak, köken, yay, zemberek, sıçrama, fırlama, yaylanma, esneklik, esneme, eğilme, çatlama, çatlak, kemerli kubbe
————————
v. sıçramak, fırlamak, yay gibi fırlamak, birden çıkmak, yaylanmak, çarpmak, kaynaklanmak, çıkmak, doğmak, ortaya çıkmak, sökmek (şafak), eğilmek, esnemek, bükülmek, çatlamak, patlamak, infilak etmek, çıtlatmak, pat diye söylemek, eğmek, bükmek, ikram etmek, ödemek, tahliye ettirmek, hapisten çıkarmak
* * *
1. sıçra (v.)
2. ilkbahar (n.)
3. yay
* * *
[spriŋ]
1. past tense - sprang; verb
1) (to jump, leap or move swiftly (usually upwards): She sprang into the boat.) atlamak, sıçramak
2) (to arise or result from: His bravery springs from his love of adventure.) kaynaklanmak, doğmak
3) (to (cause a trap to) close violently: The trap must have sprung when the hare stepped in it.) kapa(t)mak
2. noun
1) (a coil of wire or other similar device which can be compressed or squeezed down but returns to its original shape when released: a watch-spring; the springs in a chair.) yay, zemberek
2) (the season of the year between winter and summer when plants begin to flower or grow leaves: Spring is my favourite season.) ilkbahar
3) (a leap or sudden movement: The lion made a sudden spring on its prey.) sıçrama, atlama
4) (the ability to stretch and spring back again: There\'s not a lot of spring in this old trampoline.) esneklik, yayılma
5) (a small stream flowing out from the ground.) kaynak, pınar

- springy
- springiness

- sprung

- springboard

- spring cleaning

- springtime

- spring up

v.sıçra:n.ilkbahar

/spring/ e. sıçramak, fırlamak; ortaya çıkıvermek, belirivermek; yaylanmak; çıkıp gelmek; sürpriz olarak hazırlamak/yapmak ¤ a. sıçrama, fırlama; yay, zemberek; oto. makas; esneklik, yaylılık; ilkbahar; pınar, memba; başlangıç, köken, neden spring a leak su sızdırmaya başlamak spring balance fiz. yaylı terazi, yaylı tartaç spring bearing yaylı yatak spring box yay kutusu, yay kovanı spring bracket yay mesnedi spring budding trm. bahar sürgünü spring callipers yaylı pergel spring carrier yay mesnedi spring centre bolt makas göbek saplaması spring clamp yay kelepçesi spring clip yaylı mandal, makas klipsi spring contact yay kontağı spring coupling yaylı kavrama spring drive yayla çalıştırma spring equinox gökb. ilkbahar ılımı spring finger yay parmağı spring fork oto. yay çatalı spring hammer yaylı çekiç spring hook sustalı kanca spring leaf yay yaprağı spring line üzengi hattı spring lock sustalı kilit, yaylı kilit spring lock washer yaylı rondela spring mattress yaylı yatak spring needle teks. yaylı iğne spring pin yaylı pim spring planting ilkbahar dikimi spring plate yay levhası spring pressure yay basıncı spring ring yaylı halka, yaylı bilezik spring safety valve yaylı emniyet supabı spring screw yay vidası spring seat yay yatağı, yay oturağı spring shackle makas küpesi spring steel yay çeliği spring support oto. yay mesnedi spring suspension yaylı süspansiyon spring tension yay gergi direnci spring tide coğ. büyük gelgit spring washer yaylı rondela spring water memba suyu, pınar suyu spring weight yay ağırlığı


İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə spring sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki spring sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.

Was this article helpful?

93 out of 132 found this helpful