range

range nədir, İngiliscə nə məna gəlir, Türkcə range nə mənasıdır? İngiliscə - Türkcə

n. sıra, dizi, silsile, atış alanı, erim, menzil, alan, saha, otlak, açık alan, ocak, kuzine, çeşit, çeşitlilik
————————
v. dizmek, sıralamak, sıralanmak, sıralı olmak, sıra halinde olmak, dolaşmak, gezmek, turlamak, sürtmek, uzanmak, boyunca gitmek, akıp gitmek, tarafına çevirmek, doğrultmak, nişan almak, erimi olmak, erişmek, katılmak, bölgede yaşamak
* * *
1. değiş (v.)
2. menzil (n.)
* * *
[rein‹]
1. noun
1) (a selection or variety: a wide range of books for sale; He has a very wide range of interests.) çeşit, tür
2) (the distance over which an object can be sent or thrown, sound can be heard etc: What is the range of this missile?; We are within range of / beyond the range of / out of range of their guns.) menzil, erim, uzaklık
3) (the amount between certain limits: I\'m hoping for a salary within the range $30,000 to $34,000; the range of a person\'s voice between his highest and lowest notes.) kapsam
4) (a row or series: a mountain range.) dizi, sıra, silsile
5) (in the United States, land, usually without fences, on which cattle etc can graze.) otlak
6) (a place where a person can practise shooting etc; a rifle-range.) atış alanı
7) (a large kitchen stove with a flat top.) mutfak ocağı
2. verb
1) (to put in a row or rows: The two armies were ranged on opposite sides of the valley.) sıraya koymak, dizmek
2) (to vary between certain limits: Weather conditions here range between bad and dreadful / from bad to dreadful.) ... arasında değişmek, oynamak
3) (to go, move, extend etc: His talk ranged over a number of topics.) uzanmak

- ranger

v.değiş:n.menzil

/reync/ a. sıra, dizi; silsile, sıra; atış uzaklığı, erim, menzil; el, göz ya da ses erimi; alan, saha, meydan; atış alanı, poligon; otlak; takım, set; tür, sınıf, cins; anlayış gücü, kavrama; mutfak ocağı; derece, hız, vb. farkı; dağılım ¤ e. (dağlar) sıra oluşturmak, dizi oluşturmak; sıraya koymak, dizmek; sıra olmak, dizilmek; menzili ... olmak; arasında değişmek, arasında olmak; (over/through ile) dolaşmak, gezinmek range finder telemetre range height indicator menzil yükseklik göstergesi range independence biliş. menzil bağımsızlığı, değer aralığı bağımsızlığı range of prices fiyat değişim sınırı range of variables mat. değişkenlerin değer kümesi range pole jalon, gözlem çubuğu


İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə range sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki range sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.

Was this article helpful?

93 out of 132 found this helpful