practice

n. pratik, idman, uygulama, egzersiz, alıştırma, çalışma, ısınma, alışkanlık, hile, yöntem, teknik, usul, deneme, tatbikat, eğitim
————————
v. yapmak, etmek, uygulmak, gerçekleştirmek, pratik yapmak, deneyim kazanmak, çalışmak, alıştırma yapmak, alışkanlık haline getirmek, adet edinmek, dolap çevirmek, entrika çevirmek
* * *
1. pratik yap (v.)
2. pratik (n.)
3. uygula (v.)
4. uygulama (n.)
* * *
[\'præktis]
noun
1) (the actual doing of something, as opposed to the theory or idea: In theory the plan should work, but in practice there are a lot of difficulties.) uygulama
2) (the usual way(s) of doing things; (a) habit or custom: It was his usual practice to rise at 6.00 a.m.) alışkanlık, âdet
3) (the repeated performance or exercise of something in order to learn to do it well: She has musical talent, but she needs a lot of practice; Have a quick practice before you start.) alıştırma, antreman
4) (a doctor\'s or lawyer\'s business: He has a practice in Southampton.) doktorluk/avukatlık yapmak
•
- be in / out of practice
- make a practice of

- put into practice

v.uygula:n.uygulama

/'prektis/ a. pratik, idman, alıştırma, antrenman; uygulama, eylem; alışkanlık; doktorluk/avukatlık ¤ e. bkz. practise out of practice körelmiş, pratiğini yitirmiş

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə practice sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki practice sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.