pay

n. ödeme, ücret, maaş, bedel
————————
v. ödemek, karşılığını vermek, para vermek, değmek, etmek
* * *
1. öde (v.)
2. ödenek (n.)
* * *
[pei]
1. past tense, past participle - paid; verb
1) (to give (money) to (someone) in exchange for goods, services etc: He paid $5 for the book.) ödemek, para(sını) vermek
2) (to return (money that is owed): It\'s time you paid your debts.) ödemek
3) (to suffer punishment (for): You\'ll pay for that remark!) cezasını çekmek, katlanmak
4) (to be useful or profitable (to): Crime doesn\'t pay.) yararı olmak, kazandırmak
5) (to give (attention, homage, respect etc): Pay attention!; to pay one\'s respects.) saygılarını sunmak, vermek
2. noun
(money given or received for work etc; wages: How much pay do you get?) ücret, aylık, maaş
- payable
- payee

- payment

- pay-packet

- pay-roll

- pay back

- pay off

- pay up

- put paid to

v.öde:n.ödenek

/pey/ e. ödemek; yararı olmak, yarar sağlamak; kar getirmek; karşılığını vermek, cezasını çekmek, ödemek ¤ a. ödeme, tediye; ücret, maaş, aylık pay a visit ziyaret etmek pay attention dikkat etmek, kulak vermek pay away harcamak, sarf etmek pay back (borcunu) ödemek, geri vermek; (kötülüğü, vb.) ödetmek, hesabını sormak pay by cheque çek vermek, çekle ödemek pay by credit card kredi kartıyla ödeme yapmak pay by instalments taksitle ödemek pay cash peşin ödemek pay down peşin ödemek; taksitle alışta ilk taksidi ödemek pay heed dikkat etmek, kulak vermek pay in advance peşin ödemek pay in cash nakit ödeme yapmak pay money in bankaya para yatırmak pay off (borcunu) tamamen ödemek, temizlemek, kapatmak; parasını eline verip kovmak, ücretini verip yol vermek; başarılı olmak pay off old scores acısını çıkarmak pay on account hesaben ödemek pay on credit kredi kartıyla ödeme yapmak pay one's respects saygılarını sunmak pay one's way peşin ödemek pay out ödemek, vermek pay up borcunu kapamak in the pay of hkr. -in hizmetinde pay at sight görüldüğünde ödeme pay at tenor vadesinde ödeme pay capacity istiap haddi pay ceiling ücret tavanı, maaş tavanı pay clerk muhasebeci pay day ödeme günü, maaş günü, ay başı pay desk kasa, vezne pay dispute ücret tartışması pay envelope Aİ. maaş zarfı pay packet maaş zarfı pay pause ödemesiz dönem pay roll maaş bordrosu, ücret bordrosu pay slip ücret makbuzu pay telephone ankesörlü telefon

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə pay sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki pay sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.