lot

n. kısmet, kader, nasip, arsa, hisse, çok, bir sürü
* * *
1. birçok
2. öbek
* * *
[lot]
noun
1) (a person\'s fortune or fate: It seemed to be her lot to be always unlucky.) talih, alın yazısı
2) (a separate part: She gave one lot of clothes to a jumble sale and threw another lot away.) yığın, grup
3) (one article or several, sold as a single item at an auction: Are you going to bid for lot 28?) müzayedede satışa çıkan mal(lar)
•
- lots
- a lot

- draw/cast lots

birçok

/lot/ a. çok miktar, çok sayı, çok; hepsi, tümü; grup, miktar, parti a bad lot sağlam ayakkabı değil, sütü bozuk a fat lot hiç a lot çok a lot of birçok cast in one's lot birinin kaderine bağlanmak draw lots kura çekmek lots of birçok Thanks a lot! Çok teşekkürler! /lot/ a. kura, adçekme; talih, kısmet, yazgı; açık artırma ile satılan eşya (grubu); arsa, parsel; film stüdyosu, çekim yeri cast/draw lots (for sth) kura çekmek lot money açık artırma harcı lot number parça numarası, parti numarası, kafile numarası parking lot park yeri throw in one's lot with sb kader birliği etmek

İngiliscə - Türkcə lüğətdə İngiliscə lot sözünün Türkcə mənası nədir? İngiliscə dilindəki lot sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.