مض

acı; acıma; acımak; acıtmak; ağrı; ağrımak; ağrıtmak; azap; elem; endişe; eza; eziyet; gaile; inildemek; incitmek; işkence; kahır; sancımak; üzmek; zonklamak

I
مَضّ
1. azap
Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
2. gaile
Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
3. elem
Anlamı: dert, acı
4. işkence
Anlamı: eziyet
5. eziyet
Anlamı: aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü
6. endişe
Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
7. kahır
Anlamı: derin üzüntü ve acı
8. eza
Anlamı: üzme, sıkıntı verme
9. acıma
Anlamı: acımak işi
10. acı
Anlamı: dışarıdan gelen bir etki ile birdenbire duyulan ıstırap
11. ağrı
Anlamı: şiddetli ve sürekli bir acı
II
مَضَّ
1. zonklamak
Anlamı: (vücudun bir yeri)nabız atışı gibi, kesik kesik ağrımak veya sancımak
2. incitmek
Anlamı: kırmak, üzmek
3. inildemek
Anlamı: inlemek
4. sancımak
Anlamı: sancı vermek, ağırmak
5. üzmek
Anlamı: üzüntü vermek
6. acıtmak
Anlamı: ağrı ve sızı duymasına sebep olmak
7. ağrımak
Anlamı: vücudun bir yeri ağrılı olmak, acımak
8. acımak
Anlamı: acılı, ağrılı olmak
9. ağrıtmak
Anlamı: ağrımasına yol açmak

Ərəbca - Türkcə lüğətdə Ərəbca مض sözünün Türkcə mənası nədir? Ərəbca dilindəki مض sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.