كبر

azamet; büyüklük; cesamet; çap; galebe; gurur; haysiyet; ihtiyarlamak; irileşmek; irilik; kasıntı; kibarlık; kibir; namus; onur; şeref; tafra; yaşlanmak; yüz akı

I
كَبُرَ
irileşmek
Anlamı: iri duruma gelmek
II
كَبِرَ
1. ihtiyarlamak
Anlamı: yaşı ilerlemek
2. yaşlanmak
Anlamı: yaşı ilerlemek
III
كُبْر
1. çap
Anlamı: cisimlerin büyüklüğü
2. azamet
Anlamı: ululuk, büyüklük, görkem, heybet
3. yüz akı
Anlamı: utanmayı gerektiren bir durum olmaması
4. irilik
Anlamı: iri olma durumu
5. büyüklük
Anlamı: büyük olma durumu, ululuk
6. haysiyet
Anlamı: itibar, onur, değer, şeref
7. onur
Anlamı: insanın kendine karşı duyduğu saygı
8. namus
Anlamı: iffet, şeref, doğruluk
IV
كِبْر
1. namus
Anlamı: iffet, şeref, doğruluk
2. şeref
Anlamı: onur
3. kibarlık
Anlamı: kibar bir insana yakışacak biçimdeki söz veya davranış
4. kibir
Anlamı: kendini büyük görme, başkalarından üstün tutma

Ərəbca - Türkcə lüğətdə Ərəbca كبر sözünün Türkcə mənası nədir? Ərəbca dilindəki كبر sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.