عظم

azamet; büyüklük; büyültmek; büyütmek; cesamet; ciddiyet; değer; iplemek; irilik; kemik; kemik doku; saymak; semizlik; ululamak; yücelmek

I
عَظَّمَ
1. ululamak
Anlamı: ulu tutmak
2. iplemek
Anlamı: saygı göstermek
3. saymak
Anlamı: saygı göstermek
4. büyütmek
Anlamı: büyük duruma getirmek
5. büyültmek
Anlamı: bir şeyi büyük duruma getirmek
II
عَظُمَ
yücelmek
Anlamı: yüce bir duruma gelmek
III
عَظْم
1. kemik doku
Anlamı: omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan bir bağ dokusu türü
2. kemik
Anlamı: insanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimindeki sert organların genel adı
IV
عِظَم
1. ciddiyet
Anlamı: ağır başlılık, ciddîlik
2. azamet
Anlamı: ululuk, büyüklük, görkem, heybet
3. irilik
Anlamı: iri olma durumu
4. büyüklük
Anlamı: büyük olma durumu, ululuk
5. semizlik
Anlamı: semiz olma durumu
6. cesamet
Anlamı: büyüklük, irilik
7. değer
Anlamı: bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, kıymet

Ərəbca - Türkcə lüğətdə Ərəbca عظم sözünün Türkcə mənası nədir? Ərəbca dilindəki عظم sözünün Türkcə dilindəki mənasını yuxarıda oxuya bilərsiniz.